Elektrikli Araçlar, Otomotivin Geleceği - C.A.S.E. ve Müşteri Yolculuğu Deneyimi

Otomotiv sektöründe en önemli ve değişmeyen öncelikler arasında sürüşü daha güvenli ve daha az stresli hale getirmek yer alıyor. Tüketici davranışlarında da en önemli odak noktası güvenlik olmaya devam ediyor. Elektrikli araçlarla birlikte bağlantılı araçlar ve devamında otonom araçlarla hem genel sürüş deneyimi iyileşiyor hem de işlenen müşteri verisiyle birlikte taraflar bu alanda besleniyor.

Koray Öztopçu

Elektrikli araçlarla birlikte oluşan yeni otomotiv ekosisteminde elektrikli araçlarla tüketiciler artık daha yeni araç yeteneklerini deneyimlerken, daha yeni gerçekliklere ve artan rahatlığa göre değişen davranışlar sergiliyor. Bu bakış ve ilerleme de otomotiv sektörü ile birlikte gelişen yazılım sektörünün de araçları birer akıllı araç haline getirmesine imkan sağlıyor.

"C.A.S.E." diye adlandırdığımız; daha fazla Bağlantılı (Connected), Otonom (Autonom), Paylaşımlı (Shared) , Elektrikli araçlar (Electric) ve mobilite çözümleri tüketicilere farklı hizmetler sunacak.

Otomotivin Geleceği- CASE

Değişen Tüketici Davranışları, Sahiplik ve Müşteri Deneyimine Odaklanma

Yapılan bir araştırma, 2030 yılına kadar araç sahipliğinden araç paylaşımına ve sürüş deneyimine dönüşümün artacağı ve özellikle Z jenerasyonunun araç paylaşımı, abonelik modelleri ve hatta kiralama hizmetleri gibi mobilite çözümlerini tercih edeceğini gösteriyor.

Müşteri satın alma deneyimi açısından İngiltere’de pandemi sonrasında yapılan araştırmalar, otomobil alıcılarının %10'unun bir daha perakendecileri ziyaret etmeyeceğini gösteriyor. İngiltere otomotiv pazarının %10,3'ü bir sonraki arabasını tamamen dijital kanallardan satın almayı planlarken, %69,3'ü dijital araştırma ve bayilerle doğrudan alışveriş karışımını tercih etmeyi planlıyor.

Araştırmalara göre, dijital satın alma fikrinden memnun olanlar ile gerçekten bunu yapanlar arasındaki büyük fark, hem müşteri deneyimini iyileştirmek hem de çevrimiçi araba satın alma konusundaki tüketici algılarını iyileştirmek için daha fazla şey yapılması gerektiğini gösteriyor. Sanal teşhir salonlarının büyümesi, çevrimiçi satış algısını da iyileştirirken tüketicilerin %45,8'i, ilgilendikleri modellerin sanal turuna çıkabilselerdi bir teşhir salonuna gitmeyeceklerini belirtiyor.

Diğer taraftan otomotiv üreticileri, özellikle elektrikli araçlarla değişen tüketici beklentilerini karşılamaya çalışırken müşteri bağlılığı için de “mobil uygulamalar” geliştirmeye devam ediyor. Bağlantılı ve otonom araçlarda yer alan mobil uygulamalar ise içinde finans, sigorta, bakım, hatta alışveriş uygulamaları barındıracak.

Artık tüketici davranış ve beklentileri için çağrı merkezlerinden ve anketlerden farklı iletişim kanallarına geçiş olacak. Anlık uygulama iletişimleri, tüketici ve ana firmayı bağlayacak. Teknoloji sayesinde müşterinin yolculuk deneyiminden finansal beklentileri ve servis imkanlarına kadar tüm hizmetler dijital olacak. Otomotiv sektöründe yeni dönemde belirleyici olanın elektrikli araçlar ile Y ve Z jenerasyonunun akıllı araçlardan beklentileri olacağı konuşuluyor. Gelir modelleri de akıllı araç uygulamaları ve servis hizmetleri üzerine yoğunlaşacak; finans ürünleri de uçtan uca tüketici beklentisine göre şekillenecek.

Gelecekteki Şehirlerimizde Mobilite

Elektrikli araçların geleceğinde otonom sürüşün çok da uzak olmayacağı en çok konuşulan konular arasında yer alıyor. Otonom araçlar servis randevusu alabilir, programlanan saatte servis istasyonuna gidebilir ve servisten sonra geri dönebilir. Yakın gelecekte tüm otonom araçlar, sensörler ve yazılımlarla trafikte araçlar ve yayalar ile iletişim kurabilecek. Bunun yanında, yolcu güvenliğini anlayabilecek ve sürücüyü bilgilendirebilecek. Bu araçlar, ses tanıma (voice to text) özelliği ile sürücünün her türlü komutunu uygulayabilecek konuma gelecek.

Elektrikli araçlar, yakında otomotiv endüstrisinde devrim yaratacak sürdürülebilir mobilite çözümlerinin en önemli adımı olarak daha da öne çıkacak. Bu araçlar, tüm dünyada şarj istasyonlarına artan erişimle giderek daha uygun maliyetli hale gelecek. Ayrıca karbon nötr ve sürdürülebilirlik yaklaşımı açısından büyük adımlara katkılar yaratacak.